Enayliğin Tonları ( Kişisel Eleştiri )

 Bazı durumlarda bir çoğumuz karşı tarafın bizi anlaması için garip bir çabaya girişiyioruz. Bu çabalar boşa gittiğinde ise Karadenizlilerin yırmaktan yuvarladığı fındık çuvalları gibi bayır aşağı yuvarlanıp, bayırın sonunda birinin bizi tutmasını kurtarmasını umut ediyoruz ama genelde bayırın sonunda kimse olmuyor. Ancak bayırın sonunafreni patlamış kamyon gibi topladığımızda fark ediyoruz boşa kürek çektiğimizi.


  Peki bu olaylar yaşanmadan, bayırın başında iken karşıdaki insanın bizi anlayacak doğru kişi olduğunu hiç düşünüyor muyuz ? Sanmıyorum kimse bi ilişkinin veya arkadaşlığın en başında bunu düşünmüyor. Daha çok bize verdiği ilgiye değere odaklanıyoruz. Abi biz çeyrek altın mıyız birinin bizim değerimizi ölçmesine hak ettiğimiz değeri ondan dilenmeye ihtiyacımız mı var ? Önceliğimiz kendimizden ödün vermeden ve değerli olduğumuzu bilerek birileriyle bağ kurmak olmalı. Kuyumcu tezgahında değer biçilmeyi bekleyen burma bilezik rolünden çıkmak zorundayız.     

  

  Hayatımıza girecek insanların bizimle ne kadar uyumlu olduğunu ölçüp biçtikten sonra anlaşılmayı beklemek daha sağlıklı. Ama işte üç beş sahte ilgiye direkt düşüyoruz genelde. Mesela kendimden örnek vereyim, birisi bana narlı fresa aldığı zaman değer verdiğini düşünüyorum. Olum niye insanlardan fresa bekliyorsun git al sonra fışt diye kapağını aç soğuk soğuk yudumla ve daha sağlam ilişkiler kur. Sanki dünyada tek bir narlı fresa kalmışcasına birinin peşinde ödül maması bekleyen dowerman gibi koşmak hiç bana yakışmıyor. Ben fresa peşinde koşarken enayi olmuşum da haberim yok. Bide fasa fiso yapıp yok karşındaki seni anlayacak yok uyum. Bırak bu dalavereleri fresa için ruhumun verimli topraklarına enayilik ekmişsin kabullen artık! Bitti lan artık kendi fresamı kendim alacam. Konuyu biraz öz eleştiriye çevirmenin zamanı geldi sanırım, kendimi şöyle bi amele sümüğü gibi fırlatıp duvara yapıştırmam gerek.


  Enayilik hissi beni üç ton daha esmerleştiriyor. Enayiliğin cildime kattığı esmerimsi ton beni lapsekili Tayfur'a benzetmişti. Abi konusu açılmışken değeri bilinmeyen sanatçılardan birisi de Tayfur abimdir. Kemana fısıldayan adam olarak tarihte yer alması gereken adam, sadece benim tweetlerde ve birkaç youtube videosuna hapsolmuştu. Sanırım Tayfur abinin ahı yüzünden ülkemiz bu hâlde yani bence öyle. Neyse Tayfur abiyi size daha sonra detaylı anlatırım konu dağılmasın. ( Tayfur abi gücenme sakın geçiştirme değil bu ) 

  

Esmerleşen yüzümü mintax ile ovalasam da boş enayliğin esmer tonu ruhuma işlemiş. Zaten ben ruhumu da anlamıyorum la mağarada yaşayan ilkel bir adamım ben, sen nasıl benim ruhumsun. Entellektüel olmaya karar verdiğin için bu haldeyiz sevgili ruhum. Olum ne güzel mağaramızda yaşayıp gidiyorduk. Çatalla pilav yiyenlerin inadına pilava kaşık sallayıp, entellektüel olan kitleye tüm yöreselliğimiz ile savaş açmıştık. Sanırım entellektüel olalım derken yanlışlıkla enayi olmuştum.                      

     Sen gel yıllardır kurnazım diye piyasa yap, sonra hiç tanımadığın birisi gelsin dansöze yirmilik takarmışcasına alnının ortasına yapıştırsın enayiliğini. Enayiliğim resmen alın yazıma sansür atmıştı. Abi aynaya bakıyorum alın yazım yok, onun yerine ucu kopmuş bi yirmilik var. La yirmi liraya da bişey alınmıyor ki keşke ellilik olsaydı zurna dürüm alırdım. Neyse bu dizelerin üzerine çok düşünmeyin. Ama giriş kısmında kendinizi biraz sorgulayın. Ben şimdi enayi ruhumu alıp trafo direğinin dibinde okeye dördüncü arayan ultra lüks hayatları olan arkadaşlarımı beklicem. Başka bi eleştiri yazısında görüşmek üzere

Yorumlar

  1. insam kendine değer vermezse herkes ezen ezene. insan önce kendini sevmeli kendini tanımalı ve kendinin farkında olmalı tabiki. kendini tanıma işlemi biraz uzun zor ve sancılı bir süreç olsada insanın kendisi olması her zaman daha sağlıklıdır bence. ezilmelere aldırış yok. kendini sevv

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bayır aşağı yuvarlanan hayatıma bunu özet geçicem

      Sil
    2. her gün kendime yaptığım hatırlatmadır ve bu hatırlatmaya sahip olmak için çok büyük deneyimler atlattım ve bayağı kıymetlidir bu cümleler benim için . Psikoloğa para veripte anlattırdığım şeyler değil, bizzat keşfedip yaşayarak anlayarak anladığım ve feyiz alıp hayranı olduğum kişilere aktarmak istediğim şeyler bunlar aslında. .inşallah karşıdaki biraz olsun kendinin ne kadar değerli olduğunun farkına varup beni ciddiye alabilir ve anlar. güzel dileklerimle..

      Sil
    3. Konudan bağımsız şu üç nokta beni hep düşündürüyor. Sanki cümlelerin sonunda üç nokta olunca daha bi ağır ciddiyet yükleniyor cümleye. Ha bu arada yazdığınız her şeyi ciddiye alarak zevkle okudum teşekkürler

      Sil
    4. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Protein Zehirlenmesi

Alın Yazısı ve Nem Teorisi

Gustalvo'ya Mektup