Guilherme'nin Lanetli Patikleri Bölüm Üç
Gattuso gözyaşlarını elinde tuttuğu plastik bardağa akıtarak karanlığın içinde evine doğru düşünceli bir şekilde ayağını sıkan patiklerle yürüyordu. Nefertiti'nin isyancılar ile iş birliği içinde olması ona sürülmüş bir kara leke gibiydi. Peki şimdi ne olacaktı? Guilherme'ye bu durumu nasıl açıklayacaktı? Peki ya kardeşi ve isyancılar haklıysa, bu patik yasası özgürlüğe vurulmuş bir ayı kapanı ise o zaman vicdanına nasıl hesap verecekti.
Gattuso bu ağır düşünceler altında ezilmiş gibi hissediyordu. Ağzına gömlek cebindeki kavunlu sakızından atıp biraz sakinleşmeyi denedi. Yarın Guilherme onu huzura çağırdığında baskının neden ertelendiğini açıklamak için geçerli bir bahane düşünmesi gerekti.
Evin kapısından içeri girdiğinde baskın ve keskin bir koku burnunu rahatsız etmişti. Anlam veremediği bu koku tüm evi sarmıştı. Mutfağa doğru ilerlediğinde açık yemek masasının üzerinde şırdana sarılmış patik ve üzerindeki zarfı gördü. Zarfı titreyerek ve endişeli bi şekilde açmaya başladı. Zarfın içerisinde kardeşi Nefertiti ve isyancıların ele başı Chamberlin'in şırdan yerken çekildiği bir selfie vardı. Gattuso "Allah kahretsin Chamberlin, seni sidikli rakun" diye haykırdı. Fotoğrafın altında bir de not vardı "eğer bir daha bu kutlu davada karşıma çıkarsan Gattuso,Guilherme'ye de böyle bir şırdan ikram etmekten hiç çekinmem" yazıyordu. Gattuso şimdi köşeye sıkışmıştı. Chamberlin onunla minecraft gibi oynayacaktı.
Artık birkaç saat kalmıştı gün doğumuna ve hala ne yapacağını bulamamıştı. Elinde pimi çekilmiş bir şırdan ile salonda kanepeye uzanmış yalı çapkını izliyordu. Gattuso küçük yaşta annesini babasını kaybetmiş saray muhafızları tarafından büyütülmüştü. Guilherme'ye bu denli bağlı olmasının altında yatan şey aslında bir minnet duygusu idi. Ama şimdi herşey alt üst olmuştu. Gattuso bu düşünceler arasında kulaç atarken alarm ötmeye başladı. Artık vakit gelmişti önce karargaha ordan saraya gitmesi gerekti. Cilalı converslerini ayağına geçirip karargaha doğru yola çıktı.
Gattuso karargahın önüne geldiğinde bir hengame bir kalabalık ile karşılaştı. Ne olduğuna anlam veremediği bu kalabalığın arasına kümese dalan sansar gibi dalmıştı. Hafiyelerin şaşkın bakışları Gattuso'nun üzerindeydi. Gattuso'nun heyecanı ve korkusu askerlerin bakışları karşısında daha bi artmıştı. Boğazındaki balgamı bi çırpıda fırlatıp " sükûnett" diye haykırdı. Hafiyelere dönüp "burası karargah beyler burada altın günündeki Nebahat gibi dedikodu ve uğultu yapamazsınız. Birisi bana çabuk burada ne olduğunu anlatsın" diyerek bağırdı. Hafiyelerin arasından er Bojan bir adım öne çıkıp "efendim padişah Guilherme içeride sizi bekliyor bize siz gelince içeriye girmeniz söylendi" diyerek durumu anlattı. Gattuso padişahın sabahın bu miyop saatinde karargaha geleceğini hiç düşünmemişti. Şaşkınlığı ve korkusu şimdi daha fazla artmıştı. Karar gibi duruyordu sanki.
Gattuso ya herro ya merro tekniği ile karargahın kapısına doğru ilerliyordu. Artık ne olacaksa olsun diyerek Guilherme'nin huzuruna çıkmak için adım adım ilerliyordu. Gattuso odadan içeri girdiğinde bir kez daha şaşırdı. Guilherme yalnız başına gelmişti oysaki Guilherme sadrazam Fellaini olmadan asla ziyaretlerde bulunmazdı. Gattuso odaya girdiğinde Guilherme sırtı dönük pencereden bahçeyi seyrediyordu. Gattuso "efendim, beni emretmişsiniz" diye seslendi. Guilherme arkasını dönüp hafif bi tebessüm ile "bahçedeki domatesler yerli tohum mu Gattuso?" Gattuso kekeleyerek "evet efendim yüzde yüz Bursa" diye cevap verdi. Guilherme buraya sadece domateslerin ırkını sormak için gelmiş olamazdı heralde diye kendi kendine söylenmeye başlamıştı Gattuso. Guilherme ona tekrar seslenip "dün gece olanlardan haberin var mı Gattuso sadık sadrazamım Fellini gittiği bir kır düğününde patiksiz yakalandı" Gattuso duyduklarına şaşırmış olsa da konunun kendisi ile alakasının olmadığına biraz rahatlamıştı ve Guilherme'ye "hayır efendim bildiğiniz üzere dün gece vazifedeydim ve bende çok şaşıracağınız isimleri deşifre ettim. Ancak biraz daha takipte kalacağız ve sorunu kökünden çözeceğiz. Bugün sizin huzurunuza bu konuyu konuşmak için gelecektim zaten" dedi. Guilherme Gattuso'ya sarılıp "Gattuso senden ve kararlarından hiç bir endişem yok bana arz etmene, izin almana gerek yok tam yetki sendedir. Lakin bu ihanet, bu isyan sarayıma sadrazamıma kadar yayılmış. Biran önce çöz ve ülkemizi daha güzel yarınlar için birlikte inşa edelim. Şimdi ben gidiyorum. Buraya hem Fellini konusunu konuşmak hem de sana yeni sadrazamım olduğunu bildirmek için geldim. Lakin bu isyan konusu çözülene kadar hafiye başı olarak devam et bu konular tamamen çözüldüğünde yumurta akı ile seni kutsayıp sadrazamlığını ilan ederiz. Ben şimdi saraya dönüyorum Fellini'nin sorgusuna gireceğim ve senide bu sorgulama da görmek istiyorum. Saat 15.30'da huzurumda ol " diyerek arkasını dönüp kapıdan çıktı.
Gattuso tüm bu olanlar karşısında şaşkınlık çarpılması yaşıyordu. Sadrazam olduğuna mı sevinecekti yoksa kardeşinin ihanetine mi üzülecekti ? Gattuso için artık seçim yapma vakti gelmişti ya her şeyi padişaha anlatacaktı ya da her şeyden vazgeçip kardeşinin yanında duracaktı. Marsmallow ülkesinde bugün güneş gerçekten farklı doğmuştu...
Yorumlar
Yorum Gönder