İzmarit Celil (Bölüm Bir)

 Rüzgarın kışı aratmadığı garib yaz günü idi. Güneş hakimiyetini kaybetmiş düzenlenen lodos operasyonu ile görevden alınmıştı. Temmuz'un ortasında insanlar paltolarını atkılarını giyinip kuşanmıştı.  Geceden kalma dört kibrit çöpünü çorabına sıkıştıran Celil babadan kalma paltosunu omzuna atıp rüzgara meydan okumak için hazırlanıyordu. Uzun süredir evden dışarıya adım atmamıştı. Güzel bir yaz güneşinde tenini bi ton daha kavruk yapma fırsatını darbeci lodos elinden almıştı. 

Hayatındaki bu tür tersliklere ve şanssızlıklara  alışkındı. Komşularının yüzlerini bile unutmuştu. Kendini insanlardan uzak bir detoks kampına almıştı.  Sokağa attığı ilk adımda yumurta topuk kundurasının altına Falım ışıl yapışmıştı. Kafasını sallayarak uzun bir hahooo çekti. Çorabının içerisinden bi kibrit çıkarıp kulağının ardındaki paketten bi maltepe çekip yaktı. Bir fırt kendisi iki fırt rüzgar çekiyordu. Rüzgarın bi beleşci ve yancı tavrı onun sinirlerini bozmuştu. Zira o maltepesini kimse ile paylaşmazdı. Böbreklerinde süzdüğü suyu paylaşır maltepesini asla paylaşmazdı. Babasından ona bi maltepe bide omzundaki Ortodoks bi zenginin paltosu kalmıştı. 

Epey bir yürümüştü rüzgarı arkasına almış yelkenleri açmıştı. Yol kenarında durdu önce sağına sonra soluna baktı. Elindeki izmariti yumurta topuk kundurası ile geçmişini çiğner gibi çiğnedi asfalta yaşanmışlıklarını kazıdı. İçindeki örümcek ağlarından kurtulmak için çıktığı bu kutlu yürüyüş pek işe yaramamıştı. Az ileride sümük donduran rüzgara rağmen cornetto yalayan çocuklara gözü ilişti. Çocuklara seslenip " bu havada dondurma yemek sadece cesurların işidir " diye seslendi. Çocuklar bu garib paltolu adama gözleri ile küfür eder gibi bakıyordu. Çocuklara doğru yürümeye başladı. Ne sağına ne soluna bakmıştı. Ansızın gelen modifiye bi şahinin fren sesi ile kaldırıma savruldu. Götünün üzerine tencere kapağı gibi yığılıp kalmıştı. Gözlerinde modifiyeye karşı duyduğu nefret okunuyordu. Ayağa kalktı üzerindeki paltoyu çıkardı. Çorabının içinden son kibrit çöpünü çıkarıp paltosunu ateşe verdi. Ona göre herşey bu uğursuz paltonun suçuydu. Yükselen alevler ile sigarasını yakıp kaldırım taşına " reflü" yazarak gözlerden kayboldu.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Protein Zehirlenmesi

Alın Yazısı ve Nem Teorisi

Gustalvo'ya Mektup