Arka Sıradakiler
Hatıraları, geçmişi
düşünmeye başladığım zaman çoğunlukla ilkokul yıllarına uzanıyorum. Kantin
sırasında uzunca bekleyip yirmibeş kuruşa aldığımız çeyrek ekmek patates
kızartması aklıma geliyor. Kayış gibi olan ekmeğin tadı, teneffüs zilinin
bitimine kalan süre ve gergin bekleyişin içinde buluyorum kendimi. Öğle arası
okulun hemen karşısında olan evime yemeğe gitmek yerine okula evi uzak olan
arkadaşlarımla okul bahçesinde kaşar koklatılmış tost yediğim anlar aklıma
geliyor. Bu, o zamanlar benim için fedakarlık gibi birşeydi. Öğle arası düşman
ilan ettiğimiz her gün maç yaptığımız 8-A sınıfı geliyor aklıma. Her maç
başlamadan önce " Kolasına beyler " diye anlaşılırdı ve o kola hiç
alınmazdı. Takımımız Barcelona’nın Xavi - İneasta - Puyol - Ronaldinholu
günleri gibiydi. Her maç kesin kazandırdık. Terle birlikte yumuşayan kirler yüzümüzde
siyah bir ton bırakırdı. Tabi o at kokusunu da unutmamak lazım. Üçlü bir kız
grubu vardı. Bazen maçlarda bizi desteklemek için bağırırlar, anlamsız
hareketler yaparlardı. Bizler de onların gazıyla resital sunardık. O ter kokusu
ve yüzümdeki siyahımsı tonla sınıfa girer, arka üçlüdeki yerimi alır ve
yorgunluktan ders boyu ölü balık gibi etrafı izlerdim. Ön sıramda oturan kızın
kıvırcık saçlarının arasına kalem sokup çevirmek de tek o zamanlar eğlencemdi. Birde
ön sırada oturan, kendini zeki sanan bir tayfa vardı. Benim not ortalamam
onlardan iyi olmasına rağmen arka üçlüye oturup arka sıralara duyulan ön
yargıyı kırmayı kendime vazife kılmıştım. Kendimi bu görev için yaratılmış bir
varlık olarak görmeye başlamıştım. Arka üçlü genelde dersle alakası olmayan,
ortalamanın altında insanlar olarak bilinir. Aslında öyle değil. Arka üçlü
baskılı ailede büyümüş, çekingen, içine kapanık, cesareti kırılmış, dışlanmış ama
samimi insanların buluşma noktasıdır. Uzun boylu isen önde oturmaya hakkın yok.
Derslere katılmıyorsan ön sıralar senin için ulaşılamaz bir cennettir. Hiç
konuşmasan dahi konuşan hep arka üçlü olur çünkü hocaların bakış açısı öyledir.
Genellikle hoca soru sorduğunda ön sırada parmak kaldırma istatistikleri daha
yüksek olur. Bunun nedeni arka sıranın o dışlanmışlık hissine kendini kaptırıp
cesaretini kaybetmesidir. Sesi güzel
olan türkücüler genelde arka sıralarda yetişir. Çünkü içine attıkları baskının,
dışlanmışlığın dışa vurmasıyla yaşayarak söylerler her melodiyi. Dikkatlice
düşünürseniz sınav esnasında hocaların kopya çekme beklentisi olan öğrenciler o
arka üçlüdür. Kendilerince metodlar geliştirir, arka üçlüye güya önlem almak
isterler. Onların gözünde arka üçlü MİT'e
sızmış ajan gibidir. Her sınavda arka üçlüden biri muhakkak öğretmen masası
denen ama bizim için hücre cezasından farkı olmayan yerde sınava girer. Her
sınavdan önce arka sırada mutlaka "Bu sınavda sen kalkacaksın"
tartışması olur. Genelde konuşarak çözülmez. İş her aklı başında insanın yapacağı
tek şey olan yazı-tura atmaya gider. Kaybeden giderken dostlarına beni
bırakmayın der gibi bakar.Dostlarıda ona bu bir veda değil der gibi son
bakışlarını atarlar. Bunları ön sırada geçirdiğim bir yarım dönemde
gözlemledikten sonra arka üçlüye ait olduğumu hissettim. Boyumun tebeşirden
biraz uzun olduğunu umursamadan arka üçlüdeki yerimi aldım. Tahtayı görmeden
dersleri dinlemek, hocanın ne yazdığını görmemek ilk etapta beni zorladı. Daha
sonraları hayal gücümü keşfettim. Önce hocanın anlattıklarına kulak verdim
sonra yazdıklarını hayal ettim ve sonuç beklediğimden daha iyi oldu. Gün
geçtikçe hayal gücümün sınırının olmadığını farkettim. Biraz zor olsada görme
yeteneğinin ne kadar önemli olduğunu ama görme yeteneğini kaybetmeninde insanın
hayal gücünün, başarısının önüne geçemeyeceğini anladım. Ben tam bunları
düşünürken otobüs şoförünün sesiyle
kendime geldim "Arkada ücretini ödemeyen varmı? " Arka sıraların derdi bitmez.
herkes eşit olsaydı arka veya ön diye bir şey olmayacaktı aslında. Eşitsizlik bazen ilkokul sıralarında fiziksel özelliğinin uzun olması dolayısıyla bazı hakların elinden alınmasıylada öğrenilebiliyor küçük yaşlarda. arkaya önem vermemek hep bi kayıptı bana görede asıl cevherler orada saklıydı çünkü asdfghjklşih önem vermek ya da vermemek tüm mesele bu ARKA SIRALARDA VARDIR
YanıtlaSil