Kayıtlar

Haziran, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İsyanım Var Muhtar

 Firik pilavını firiksiz yaptığım için sokağımdan sürgün edilmek bana biraz ağır gelmişti. Bu mahallenin katı kuralları yüzünden benim gibi nice insan ya sürgün edildi ya da “faşist” iftirası atılıp içeriye attırıldı. Bu mahallenin kendi hiyerarşisi var. Bir firik yüzünden sürgüne gönderilmeyi asla hak etmedim. Sırtımda 38 kilo bavul, elimde bir tencere firiksiz pilavla, ıssız bir parkın kaydırağında oturmuş zırıl zırıl ağlıyordum. Bana en çok koyan, kendi düdüklü tenceremin kapağıyla beni dövmeleri olmuştu. Ya düdüğü boğazıma kaçsaydı? O zaman bunun hesabını kim verecekti? Düşündükçe ağlıyorum, ağladıkça kaşık kaşık pilav yiyorum. Oysaki ne güzel yaşayıp gidiyordum. Keşke üşenmeseydim de o firiği gidip alsaydım. Vakit epey geç olmuştu ne kadar süredir burdayım bilmiyorum. Kafama aldığım darbeler zaman algımı yok etmişti. Birazdan horozlar ötmeye başlayacak ama ben hâlâ parkta oturmuş, salıncakta sallanarak başıma gelenleri hazmetmeye çalışıyordum. Belki de pilavı hazmetmek için uğ...

Beş Liralık Edebiyat

 Az önce yastığın altında on lira buldum. Bir anda içimde Lorke çalmaya başladı. O kadar mutlu oldum ki, sanki milyoner dayım beni mirasına ortak etmiş gibi... Gerçi bizim ailede en zengin dayı, çakmak koleksiyonu yapıyor. Kahveden yürüttüğü ışıklı çakmakları evi aydınlatmak için kullanıyor. On liranın bir insanı bu kadar mutlu etmesi normal bir şey miydi? Sanki ters giden bir şeyler var gibiydi. Aradan çok zaman geçmeden, gerçek tokat gibi enseme oturdu. Biz fakirdik… Hatta fakir bile değildik. Biz fakir bir hayat sürmüyoruz, fakirlik bizim keyfimizi sürüyor . Fakirlik bizi evlat edinmiş. Nüfusuna kaydettirmiş. Hatta zaman zaman bize, “Oğlum cebine üç beş kuruş koy da rezil olma,” bile diyor. Fakir olmak için bile çok fakir olduğumu anladım.   Biz öyle bir fakiriz ki… Arada sabahları tost makinesini hiç bişey koymadan çalıştırıyoruz. Duman çıksın da komşular ‘tost yapıyorlar’ sansın diye... Fakirlik bizi bir cüzdan gibi cebinde taşıyor. Belki lazım olur diye... Biz de o...