Kayıtlar

Haziran, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ensemizdeki Sünger

 İşten eve doğru gelirken günebakan Mahmut abinin yanına uğradım. Birkaç çeşit çerez alacaktım. Cumartesi akşamı olduğu için sabaha kadar hunharca film izleme planı yapmıştım. Mahmut abi günebakan ismini sonuna kadar hakeden biriydi çünkü kafa yapısı günebakan çekirdeği gibiydi. Mahmut abi ile Türkiye'nin çekirdek piyasası hakkında uzun uzun konuştuktan sonra avare avare eve doğru yürümeye başlamıştım. Memleket küçük olduğu için herkesi tanımak zorunda kalmıştım. Bir yerden bir yere giderken selam vermekten ve selam almaktan kolum resmen kangren oluyordu. Sokağa girene kadar bir milyon selam yutardım. Evin kapısından içeriye girerken son selamı babama çakar ordan odama yatay geçiş yaparım diye kafamın içinde kendimle kısa bir fikir alışverişi yapmıştım. Babamın olduğu odanın kapısından girerken yüzüme gergin bi rüzgar esti sanırım ben bu rüzgarı bi yerden hatırlıyorum. Odadan içeri girdiğimde tez duyulan kara haber benim kulağıma da teşrif etmişti. Yarın üzüm toplamaya  gidece...

İhanetin terliği

 Cumartesi akşamı Preveze Deniz Savaşı'ndan çıkmış halimi biraz toparlamak için Berber Nebi’nin dükkanına uğradım. Kalfası Bozo (Coşkun) çırak iken ilk beni tıraş etmişti. Abartmıyorum, ikindi ezanında başlamış yatsı ezanında bitirmişti. O günden bu yana ondan başkasına tıraş olmadım. Sadakatin sorgulandığı bu günlerde sadakat elçisi gibi hissetmemek elde değil. Nebi abiyle klasik bağırmalı çağırmalı selamlaşmadan sonra berber koltuğuna oturdum. Meşefe dedikleri örtüyü deli gömleği gibi üzerime attılar. Saçlarımın nasıl kesilmesi hakkında hiçbir şey söylememe gerek yoktu. Zaten ne desem de kendi kafasına göre beni bir şeylere benzetmeye çalışırdı. Ben de zaten ne zaman berber koltuğuna otursam gözlerim hafiften düşmeye başlar kısa süre içinde uyurdum. Yine uyumuş olmalıyım ki kendimi yedi yaşında banyoda sandalyenin üzerinde üzerimde meşefe ile buldum. Babam elinde milattan kalma tıraş makinesi ile saçlarımın üzerinde berberlik denemeleri yapıyordu. Kapının önünde abimler bana bakı...