Esanslı Eğitim
Sonbahar rüzgarı penceremin önündeki kaktüsümün tikenlerini tokatlayarak kayıp gidiyordu. Balkonda mavi önlüğüm ve beyaz yakam basit bir çamaşır mandalının azmi ile rüzgara direnmeye çalışıyordu. Ben ise sobanın kenarına, nenemin yeşil minderine kıvrılmış yedi yaşının getirdiği zorluklarla boğuşuyordum. Hergün ayrı bir sorun ile uğraştığım bu koca yedi yılda beni ençok öğretmenlere alışmak yormuştu. Tam birisine alıştım diyorum hopp kendimi sudan bi sebeble başka bi okulda buluyordum. Genelde bu sulu sebeblerin tesisat işine babam bakıyordu. Yine ani bi kararla okulumuz değiştirilmiş, yeni bir tanışma kaynaşma macerasına atılacaktık. Veli toplantısında babam tütün yerine limon kolonyası ikram eden okul müdürü ile tartışmış, bu esansı yüksek tartışma bizim okul değişlikliği yapmamıza sebeb olmuştu. Bir şişe Eyüb sabri tütün kolonyası olmadığı için biz eğitim hayatımıza başka yerde devam edecektik ... Oysa ki ben daha bu okula alışamamıştım. Kantinde tostun sucuğu at mı ...